
'Çağın Meydan Okumaları Karşısında Ahlak ve Din' başlığıyla 6. Ahlak Şurası Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde başladı. Açılış konuşmasında konuşan İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez "Bütün insanlığın nasıl anlam ve ahlak krizine girdiğini Gazzeli anneler Gazzeli çocuklar yüzümüze haykırıyor." ifadelerini kullandı. Görmez bir sonraki şuranın "Yapay Zeka Ve Ahlakın Geleceği" başlığıyla yapılması gerektiğini vurguladı. 800 kişilik konferans salonunda tam kapasite ile yoğun katılımla gerçekleşen şura programı 18 Mayıs'a kadar Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde devam edecek.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi İslâm Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi ev sahipliğinde; İslâm Düşünce Enstitüsü ile Türkiye Yazarlar Birliği'nin paydaşlığında düzenlenen, çağdaş ahlâk krizini çok yönlü biçimde ele alarak çözüm arayışlarını kamuoyuyla paylaşmayı hedefleyen VI. Ahlâk Şûrası, Gaziantep'te başladı. Kur'an tilaveti ile başlayan program Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Türkay Dereli ve Mütevelli Heyet Başkanı Haluk Kalyoncu'nun selamlama konuşmaları ile devam etti.
Gazze'de yaşananlara dünya suskun: Temel neden karşı koyuşların olmayışı
Programın paydaşlarından olan Türkiye Yazarlar Birliği'nin Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan konuşmasında Aliya İzzetbegoviç'e atıf yaparak konuşmalarını devam ettirdi.

Arıcan şu ifadeleri kullandı;
"Elimde imkan olda Doğu'nun bütün okulların eleştirel okuma dersini koyardım.
Eğitim süreçlerimizde ahlama uygun bir sistemi inşa edemedik. Vahyin merkezinde eleştirel düşüncenin yeniden inşası, hikmet merkezli felsefe inşası gereklidir. Bugün yanı başımızda Gazze'de yaşananlara tüm dünya suskunsa temel nedeni tüm bu karşı koyuşları ortaya koyamayışımızdır."
Bu sene şura, 11 Ağustos 2024 tarihinde 77 yaşında vefat eden Türk yazar, eleştirmen ve çevirmen Mehmet Doğan anısına ithafen gerçekleşiyor.
"İnsanlığın anlam krizini Gazzeli anneler ve çocukları gösterdi"
Açılış konuşmasında konuşan bir isim ise İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez oldu.

Görmez, "Çağın meydan Okumaları Karşısında Ahlak ve Din başlığı altında önemli üç konuyu ele almış olacağız." ifadelerini kullanarak konuşmasına başladı. Görmez'in konuşmasında şunları söyledi;
"Çağın meydan okumaları derken biz insanlar, suçlarımızı zaman yüklemek konusunda çok mahiriz. Çağ bize meydan okuyamaz; aslında biz bize meydan okuyoruz. Ama biz bunu çağa ve zamana yüklüyoruz. Evet çağımız ve insanlığın yaşadıkları karşısında hiçbir kriz ahlak krizi kadar insanları etkilemiyor. Bugün insanları etkileyen en kritik kriz ahlak krizidir. Bütün insanlığın nasıl anlam ve ahlak krizine girdiğini Gazzeli anneler Gazzeli çocuklar yüzümüze haykırıyor. Ahlak konusunda insanlığımız sınıfta kalmış durumda.
Din mi ahlaka, ahlak mı dine tabi olacak?
"İkinci tebliğ grubu ahlak din ilişkisi ile ilgilidir. Din mi ahlaka tabi olacak ahlak mı dine tabi olacak? Bir insan yaratıcıya şükretmeden ahlaklı olabilir mi? Dindarlık aynı zamanda ahlaklı olmak mıdır? Din ahlaktır ahlak dindir. Dinsiz ahlak, ahlakasız din olmaz."
Bilgi bilim ve ahlak ilişkisi
Fatma Şahin'den ahlak vurgusu: Şehrimizi TEDAŞ GASKİ ile değil merhamet ve ahlak ile besleyeceğiz
Konuşmalarını gerçekleştiren Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, "1400 yıl önce Efendimizin "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" dediği insanlığın halkına ne oluyor? Çağın meydan okumasına baktığımızda bizler Batı gibi merhametsiz olmadık. Gelen 500 bin misafire kucak açtık. Bugün burada binlerce Aylan bebek okuyor. Bizler onlara sırtımızı dönmedik. Bu şehirde Ocak ayında bir damla yağmadı. Ve ben bir başkan olarak korkuyorum."
Tohum saçmak zorundayız sevgili gençler. "Tohum saç bitmezse toprak utansın. Hedefe varmayan mızrak utansın. Hey gidi küheylan koşmana bak sen. Çatlarsan doğuran kısrak utansın." çatlamadan koşacağız ve daima tohum ekeceğiz. Tıpkı Gaziantep örneğindeki gibi."
"LGBT adını kullanmayın bunun adı cinsel sapkınlıktır"
Şura'nın Çağın Ahlak Krizlerini Ortaya Koymak başlıklı açılış panelinde konuşan Uzm. Psi. Prof. Dr. Mustafa Merter, dijitalleşme ile ahlak krizinin derinleştiğine vurgu yaptı. Merter konuşmasına şöyle devam etti:
"1970-80'lerden sonra ABD'de gayrimeşru çocuk artışları yaşanmıştır. Otoritenin kalkması ile nesil aptallaşıyor. Gözümüzde büyüttüğümüz ABD'de devlete karşı bir otorite kalkışması yürütülüyor.
Kadınların erkek yaşam tarzına göre hayat sürdürmelerindeki oran %80. Hanımefendiler diziler ve filimlerle erkek yaşam tarzına özendiriliyor. Bugün evlilik yaşı 35'e çıkmışsa bunun sebeplerinden birisi budur. Geciktirilmiş annelik mevzusu ise diğer sebeplerden birisidir."

Peki erkeklere ne oluyor?
"Erkekler daha arka plana düşüyor. Bunun peşinde depresyon ve bağımlılık geliyor. Rıchard V. Reeves'ın Adamlar ve Oğullar kitabında bu konu anlatılıyor. Son 15 yılda kadınlar neden bu kadar hayvansever oldu? Çünkü sorumluluk ve duygular, merhamet kaydırıldı. Veterinere giden kadına "çocuğunu getirdin mi?" diye soruluyor. Algının nereye kaydırıldığını anlarsak yaşananlara anlam kazandırabiliriz.
Rahmani bir yapay zeka mümkün mü?
"14 yaşında bir kız gelip ben erkek olmak istiyorum dediğinde "Bu senin en doğal hakkındır" ifadesiyle karşılık veriliyor. Abgaıl Shrer'in Geri Dönüşü Olmayan Hasar kitabı ise bu cephedeki yaşananları aktarmaktadır. Rahmani bir yapay zeka, dijital platformumuz neden olmasın? Bunlar olmadığı için algılarla, algoritmalarla insanlar yönlendirilmeye açık geliyor."