
Adalet sisteminde önemli değişiklikler getirmesi beklenen 10. Yargı Paketi için hazırlık süreci sona yaklaştı. Adalet Bakanlığı’nın çalışmalarını tamamladığı taslak metin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yaptığı açıklamalara göre, yeni düzenlemelerin kısa süre içinde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyor. Özellikle infaz yasasında yapılması planlanan değişiklikler mahkumlar ve aileleri tarafından dikkatle takip edilirken, kamuoyunun merakla beklediği paketin ayrıntılarının önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.

Mahkumlar ve ailelerinin umutla beklediği 10. Yargı Paketi’nde sona gelindi. Adalet Bakanlığı tarafından titizlikle hazırlanan ve infaz sisteminden temel haklara kadar birçok başlıkta yenilik öngören taslak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarıyla birlikte kamuoyunun beklentisi artarken, düzenlemenin Meclis gündemine ne zaman alınacağı merak konusu. Özellikle cezaevindeki binlerce hükümlüyü yakından ilgilendiren infaz düzenlemeleriyle, yargı sisteminde köklü adımlar atılması hedefleniyor. Yeni paketin içeriği, önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmelerle birlikte netleşecek.

Yargı Paketi kapsamında hazırlanan infaz düzenlemesi, mahkumlar ve yakınlarının gözü kulağı haline geldi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, teklif taslağının Meclis’e sunulduğunu açıklarken, düzenlemenin önümüzdeki günlerde TBMM gündemine alınması bekleniyor. Yeni paketle birlikte denetimli serbestlik ve koşullu salıverme uygulamalarında değişiklik öngörülüyor.

YARGI PAKETİ İNFAZ DÜZENLEMESİNDE SON DURUM
10. yargı paketinin önümüzdeki günlerde TBMM gündeminde yer alması bekleniyor. Geniş kapsamlı yeni yargı paketi hakkında Bakan Yılmaz Tunç 11 Nisan günü, çok kısa süre içerisinde yeni yargı paketinin Meclis gündeminde yer alacağını ayrıca hukuk ve idari yargılama süreçlerini hızlandıracak ikinci bir paketin de yaz döneminde Meclis'e sunulacağını belirtti. Yeni yargı paketleri ile süreçleri hızlandırmak ve adli teşkilatların kurumsal kapasitesini artırmak amaçlanıyor.

DENETİMLİ SERBESTLİK PROBLEMLERİ GİDERİLECEK
10. Yargı Paketi'nde ceza adalet ve cezalardaki caydırıcılığa dair önemli maddeler yer alıyor. Özellikle 2 yılın altındaki suçlarda cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya, denetimli serbestlik uygulamalarına, koşullu salıverme uygulamalarına yönelik çalışmaların olacağının sinyali verilmişti. Çalışmalarla denetimli serbestlikten kaynaklanan problemler giderilecek ve tutuklama tedbiriyle ilgili ceza mahkemesi kanununda yapılacak değişiklikleri içerecek. Yanı sıra 31 Temmuz 2023 itibarıyla cezası kesinleşmiş olanların denetimli serbestlikten yararlandığı kovid düzenlemesinin bu tarihten önce suç işleyen ve cezası kesinleşmeyen hükümlüleri kapsamamıştı. Bu düzenlemenin söz konusu kesim için de değerlendirilmesi bekleniyor.

10. YARGI PAKETİ MECLİS'E SUNULDU MU?
Bakan Tunç açıklamasında, "40 maddelik ceza adaleti sisteminin artırılmasına yönelik taslakta soruşturma kovuşturma ve infaz aşamalarının daha etkin olması için önemli huşuları içerecek taslağı milletvekillerin takdirlerine arz ettik, önümüzdeki günlerde mecliste görüşmeleri başlayacak." ifadelerine yer verdi. Buna göre; Yargı Paketi infaz düzenlemesiyle ilgili teklif kısa zaman içinde Meclis'e sunulacak. Meclis'te yapılacak görüşmelerin ardından 10. Yargı Paketi'ne ilişkin yasa teklifi önce Meclis'ten geçecek ve daha sonra da Resmi Gazete'de yayınlanacak.

BAKAN TUNÇ'TAN AF YASASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Bakan Tunç, yargı paketi infaz düzenlemesine ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç'ın açıklamaları şöyle;
"Özellikle kamuoyunda af olarak değerlendirilen husus bir kere yanlış bir anlaşılma. Burada herhangi bir af söz konusu değil. Bizim böyle bir gündemimiz de söz konusu değil. Burada özellikle Ceza İnfaz Kanunu’nda yapılacak olan düzenlemeler cezaevlerindeki şartlarla ilgili. Yine hasta hükümlülerin şartları, onların alternatif infaz usullerinden yararlanabilmeleri, belli yaşın üstündeki hükümlülerle ilgili yine tabii bazı suçlar hariç tutulmak kaydıyla ve kapsam itibarıyla bunlar tabii ki milletvekillerimizin takdirlerinde olan hususlar.

Özellikle 55 bin kişinin affedileceği şeklindeki değerlendirme bir kere doğru değil. Covid izni vardı; 2023 yılının 31 Temmuz’unda bu sona ermişti. Covid zamanında 3 yıl boyunca açık cezaevindeki hükümlüler izne gönderilmişti. Kapalıdaki hükümlüler de 3 yıl erken açık cezaevine çıkarak oradaki Covid tehlikesinin sağlık riskini ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenlemeyi Meclisimiz yapmıştı. 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kararları kesinleşenler ve cezaevinde bulunanlar bundan yararlanabildi. 31 Temmuz 2023 tarihinde kararı kesinleşmiş cezaevinde bulunanlardan önce suçu işlediği halde, yargılaması uzun sürdüğü için, kendinden kaynaklanmayan bir sebeple bundan yararlanamadığını ifade eden vatandaşlarımız var. Şimdi bunların talebiyle ilgili bir değerlendirme söz konusu olabilecek. Suç tarihi itibarıyla yararlananlardan önce suç işleyenler ama ‘Benim de yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle yararlanamadım’ diyen kişilerin talebiyle ilgili bir durum söz konusu. Bu tabii Meclis’in takdirinde olan bir husus. Milletvekillerimiz elbette ki bu talepleri değerlendirecek. Biz çözüme yönelik bir taslağı onlara arz edeceğiz”.

GENEL AF, KISMİ AF ÇIKACAK MI?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı canlı yayında genel af ve kısmi af konularıyla ilgili merak edilenleri yanıtladı. "Genel af ve kısmi çıkacak mı?" sorusuna yanıt veren Bakan Tunç şunları söyledi;
"Kişiye yönelik bir düzenleme, bir iyileştirme söz konusu değil. Mevzuatımızda sürekli birtakım iyileştirmeler yapıyoruz. Mesela 'Hasta hükümlüler cezaevinde ölmesin' diyoruz. Bu insan haklarına aykırı. Bunların bir genel af şeklinde yorumlanması doğru değil. Af gündemde yok."

Dezenformasyon Uyarısı: "Bunlara İnanmayın"
Bakan Tunç, bazı medya kuruluşlarında 10. Yargı Paketi ile ilgili ortaya atılan iddiaların halkı yanıltmaya yönelik kara propaganda olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"8 yıl ceza alanın 1 yıl yatacağı, 12 yıl ceza alanın 9 ayda çıkacağı yönünde iddialar ortaya atılıyor. Bu tür iddiaların hiçbir bilimsel ve hukuki dayanağı yok. Tamamen kamuoyunu karalamaya yönelik manipülasyonlardır. Vatandaşlarımız bu tür dezenformasyonlara itibar etmesin."